30 Kasım 2012 Cuma
Kuşadası golf resort spa hotel
27 Kasım 2012 Salı
İlaç acı, sonuç tatlı!
İlaç acı, sonuç tatlı!
Küçükken annelerimiz bizi "ağzına biber sürerim" diye korkuturdu… Kim derdi ki biber bir gün yıllardır bizi rahatsız eden fazla kilolarımıza derman olacak!
Evet Türkiyemizin güney ucundaki şirin ilimiz Hatay'ın Samandağ ve Antakya ilçelerinde yetişen acı biberler, lifli yapıları ve acılıkları sayesinde vücudumuzdaki yağ kitlesine adeta savaş açıyor! Herkes acı biberin metabolizmayı da hızlandırdığını bilir.
İşte bütün bu etkileri diğer doğal maddelerle güçlendirilmiş bir şekilde bir kapsülün içine yerleştiren uzmanlar, adeta ortaya bir mucize çıkardı… Üstelik bu kapsüller ağzını yakmadan Antakya-Samandağ Biberi 'nin etkilerinden faydalanmanıza yol açıyor…
Acı bir reçetenin bu kadar tatlı bir sonuca ulaştığını görünce, bu ürünü herkese tavsiye edeceksiniz… Orijinal Antakya Biberi Hapı sadece www.antakya-biberihapi.com sitesinde!
Sigarayı Bırakmak İçin Bıktım Tozu
Sigarayı Bırakmak İçin Bıktım Tozu
Bir sigara yakmakla başlıyor zehirlenme macerası . Dumanını içimize çektikçe hayatımızın külleri savruluyor havaya. Çoğu zaman farkına varmıyoruz hayatımızı kısalttığımızın. Hele gençlik günlerinde bunu hiç önemsemiyoruz. Havai bir ömre sahip olduğumuz için, hiç yaşlanmayacağımızı, hep genç kalacağımızı zannediyoruz. İşte tam da bizi yanıltıyor. Yaş biraz ilerleyince nefes almalar zorlaşıyor, tıkanıyoruz.
Bu dönemde ayrılmaz parçamız olduğunu zannettiğimiz sigarayı bırakmak daha zor oluyor. Bıktım sigarayı bırakmak istiyorum diye kara kara düşünürken bıktım tozu karşınıza çıkıyor. Zorlu sigara bırakma mücadelenizi artık kolaylaştığını söyleyebiliriz.
Bıktım tozu ile alakalı daha geniş bilgiyi ise www.biktimtozukullan.net internet adresinden fazlasıyla elde edebilirsiniz.
Sigarayı bırakmak niyetinizdeysiniz yardımcı olmak için bekliyoruz.
25 Kasım 2012 Pazar
1 Aylık bakımı 12.000 tl
Derin Mermerci'nin güzellik için bir ayda harcadığı para, dudak uçuklattı.
Özel hayatıyla olduğu kadar güzelliği ve lüks
tutkusuyla da bilinen Derin Mermerci'nin kişisel bakımı için her ay yüklü bir miktar harcadığı ortaya çıktı. Haftada 2 kere manikür-pedikür yaptıran sosyetik güzel, yine haftada 2 kere evine gelen özel masözle el ve ayaklarına 'refleksoloji' denilen masajı yaptırıyor. Derin Mermerci, ayda 1 defa da masaja gidiyor.
Yine sosyetik güzel, her ay Hotel Les Ottomans'da kese yaptırıyor. Annesi Ender Mermerci ile haftada 3-4 kez yoga yapan Derin Mermerci, haftada 3 kez de pilatese gidiyor. Her gün fön çektiren, 15 günde 1 saçlarını kestirip boyatan Mermerci; her bir işlem için de ayrı kuaför tercih ediyor. Sosyetik güzelin; sadece bu masrafları ayda 12 bin TL'yi buluyor.
DERiN'iN MASRAF LiSTESi
Manikür-pedikür: ....1.600 TL
El-ayak masajı: .......2.500 TL
Vücut masajı: ...........500 TL
Kese: ........................400 TL
Yoga-pilates: .........4.000 TL
Fön: .........................1.500 TL
Kesim: ...................700 TL
Boya: ......................800 TL
Sabah : http: //www.sabah.com.tr
.mrgl5{width:90px !important;}
24 Kasım 2012 Cumartesi
Fundamentals
Cem Yılmaz'ın stand-up gösterilerini bir araya getirdiği 'CM101MMXI FUNDAMENTALS' 3 Ocak'ta vizyona giriyor.
ntvmsnbc - Cem Yılmaz'ın sahne
gösterilerini bir araya getirdiği CM101MMXI FUNDAMENTALS'in vizyon tarihi belli oldu.
Yılmaz, afişle birlikte haberi Twitter'dan şu şekilde duyurdu:
CMYLMZ|Fikirsanat sunar; "CM101MMXI FUNDAMENTALS" 3 Ocak'ta sinemalarda... #CemSinemada
Cem Yılmaz'ın, CM101MMXI/Fundamentals gösterisi TİM Maslak Show Center'da devam ediyor.
17 Kasım 2012 Cumartesi
Fazla kilolar hastalığa sebep oluyor
Fazla kilolar hastalığa sebep oluyor
Ülkemiz, kilo problemi yaşayanlar sıralamasında Avrupada 3. sırada yer almakta ve bu giderek artmaktadır. Ayrıca ülkemizde kilolu insanların %50 sinde uyku problemi olduğu belirtiliyor. Dışarıda tempolu yürüyüşler yapmak veya yaptığınız sporu fazlalaştırmak çok yorucu ve bunaltıcı olabilmektedir. Yediklerinizden kesmek ise yazın kaybettiğiniz enerjinizin yerini dolduramamanıza, bu nedenlede kendinizi yorgun ve bitkin hissetmenize sebep olmaktadır.Kilo Hastalıkları Besleyerek,Hastalıkların Anası Konumuna Ulaşır.
Evet bütün hastalıkların, aklınıza gelebilecek bütün hastalıkların anasıdır. Hayatınıza yansımaları hem psikolojik hem de fizyolojik olarak can sıkıcıdır. Hayatınıza yaydığı mikroplar ise mutsuzluk, kendinize güveninizi kaybetme, hastalıklar ve birçok negatif durum olacaktır. Hangi hastalığı yaşıyor olursanız olun hekiminizin size mutlaka önereceği ilk şey kilo vermeniz olacaktır. Uzmanlar bu sorunları çözmek için uzun yıllar süren çalışmaların sonunda PlusForm adında bir çözüm yolu geliştirdiler. PlusForm 'un Amacı, Katı Diyetler ve Yorucu Sporlar İle Uğraşmadan Sağlıklı Bir Şekilde Kilo Vermenize Yardımcı Olmaktadır Vücuda yan etkisi bulunmayan PlusForm, aksine barındırdığı bitki özleri sayesinde kilo verdirirken yağları enerjiye dönüştüren ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından tavsiye edilen güvenli bir üründür. PlusForm Göbek Eritme Bandı ile sizde hemen kilo veren kişiler arasında yerinizi alın! PlusForm bir zayıflama hapı veya bir ilaç değildir! Bu sayede sağlıklı ve önerilen bir ürün olma başarısını göstermiştir. Uyurken Tartılın , Sabah Uyandığınızda Tekrar Tartılın Farkı Gözünüzle Görün Üstelik PlusForm Göbek Bandı %100 Müşteri Memnuniyeti İle Satılmaktadır. Kullandınız ama fayda alamadanız mı? Paranızı geri veriyoruz! Ürünü Daha Detaylı İncelemek ve Uzman Ekibimizden Bilgi Almak İçin Hemen Tıklayın!Peki Bu Yeni Nesil Zayıflama Bandı Nasıl Kullanılıyor?
İşte zayıflama yöntemi olarak PLUSFORM 'un farkı burda ortaya çıkıyor. Kullanımı karışık zayıflama hapları veya bitkisel içecekler gibi değildir. PlusForm Göbek Bandını gece yatmadan önce göbeğinize yapıştırıyorsunuz, siz uyurken yağları yakarak incelmenizi ve kilo vermenize yardımcı oluyor. İŞTE BU KADAR BASİT, SAĞLIKLI VE HIZLI! PlusForm Göbek Bandı Gece uyurken Sizi Rahatsız Etmez, Çevrenizde veya Kıyafetlerinizde Koku Bırakmaz! Şimdi sizde bir PlusForm alarak zahmetsiz ve sağlıklı bir şekilde kilo vermeye başlayabilirsiniz. PlusForm Göbek Bandı hakkında detaylı bilgi almak için http://www.plusformgobekbandi.com.tr adresini ziyaret edebilir ya da 0212 269 99 44 no ’lu telefon numaramızı arayarak size özel destek alabilirsiniz.14 Kasım 2012 Çarşamba
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir…
TRUVA, Doğu ve Batı arasında başlayarak günümüze kadar devam eden “Tanrısal Bir Kadere” bağlanmış büyük mücadelelerin sembolü olarak kabul edilmektedir. TRUVA SAVAŞI, Yunan mitolojisinde, Truva'lı Paris'in Sparta Kralı Menelaus (Menelaos)'un karısı Helen'i kaçırması sonucunda Yunanlıların (Akaların) Anadolu'daki Truva kentine saldırmasını konu alan savaştır. Savaş, Yunan mitolojisi ve edebiyatında çok önemli bir yere sahiptir ve detayları Anadolu'lu ozan Homeros'un İlyada ve Odysseia adlı destanlarında anlatılmaktadır. İlyada, on yıl süren savaşın son bir aylık dönemini en ince ayrıntılarına kadar anlatırken Odysseia, Yunanlı komutanlardan Odysseus'un Truva'nın düşüşünden sonra vatanı İthaka'ya yaptığı yolculuğunu dile getirir. Zeus, düzenlediği bir toplantıya tanrıçalardan Eris'i davet etmez. Bunun üzerine Eris, toplantıya altın bir elma göndererek, bunun "en güzel tanrıçaya" verilmesini ister. Athena, Hera ve Afrodit altın elmanın kime verilmesi gerektiği konusunda anlaşmazlığa düşünce Zeus, tanrıçaları Paris'e gönderir ve en güzel tanrıçayı Paris'in seçmesini ister. Paris altın elmayı Afrodit'e verir. Karşılığında Afrodit, "tüm kadınların en güzeli" olan Helen'i, Paris'e aşık eder. Paris, Sparta'yı ziyaretinde Helen'e aşık olur ve iki aşık birlikte Truva'ya dönerler. Kendilerine hakaret edildiğine inanan Yunanlılar, Menelaus ve kardeşi Miken Kralı Agamemnon önderliğinde Aka ordusunu toplar ve Truva'ya bir sefer düzenler. Helen'in iade edilmesi ve kendilerine tazminat ödenmesi tekliflerine olumlu yanıt vermeyen Truvalılar ile uzun ve zorlu bir savaşa girerler. Truva, deniz baskınlarından korunacak kadar içeride olmasına karşın Helespontos (Çanakkale) ile Karadeniz’i bağlayan ticaret yoluna hakim olacak kadar denize yakın bulunuyordu. Her yıkılışında yeniden yapılmış bu önemli ticaret şehrinde dokuz tabaka meydana çıkarıldı. Bunlardan M.Ö 15-12. yüzyıla ait olan 6. tabaka, Homeros’un anlattığı Truva'dır. Homeros’un Truva Savaşı'nda bahsettiği kentin Yunanlılar tarafından tahrip ediliş tarihi olarak ilk çağda MÖ 1184 yılı kabul edilir.TRUVA YAYINLARI
1 Temmuz 2004 tarihinde Sami ÇELİK tarafından kurulmuştur. Yayıncılık sektörüne kısa süre içerisinde farkındalık getirmeyi başaran Truva Yayınları, "Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir" sloganı ile farklı kategorilerdeki kitaplarıyla okuyuculara “Kitap” kavramını daha estetik hale getirmeyi hedeflemiştir. Kitapseverlerin dünyasında renkli kapılar açmalarına yönelik Yeni Kitap Projeleri ile her daim kendisini yenileyen bir yayınevi hâline gelen Truva Yayınları profesyonel yayın kadrosu ile 7/24 mesai mefhumu gözetmeksizin yalnızca “Kitapseverler” için çalışmaktadır. Kamuoyunda çok etkin yeni kitaplarıyla ses getiren Truva Yayınları, her geçen zaman dilimi içerisinde de yazar kadrosunu daha fazla genişletme çabası içerisinde yayıncılık sektörünün lokomotiflerinin başında gelmektedir. Truva Yayınları’nın kendi bünyesindeki firmaları şu şekildedir: Emre Yayınları, Aslı Yayınları, Klas Yayınları, Haber PolitikHiçbir şey göründüğü gibi değildir…
TRUVA, Doğu ve Batı arasında başlayarak günümüze kadar devam eden “Tanrısal Bir Kadere” bağlanmış büyük mücadelelerin sembolü olarak kabul edilmektedir. TRUVA SAVAŞI, Yunan mitolojisinde, Truva'lı Paris'in Sparta Kralı Menelaus (Menelaos)'un karısı Helen'i kaçırması sonucunda Yunanlıların (Akaların) Anadolu'daki Truva kentine saldırmasını konu alan savaştır. Savaş, Yunan mitolojisi ve edebiyatında çok önemli bir yere sahiptir ve detayları Anadolu'lu ozan Homeros'un İlyada ve Odysseia adlı destanlarında anlatılmaktadır. İlyada, on yıl süren savaşın son bir aylık dönemini en ince ayrıntılarına kadar anlatırken Odysseia, Yunanlı komutanlardan Odysseus'un Truva'nın düşüşünden sonra vatanı İthaka'ya yaptığı yolculuğunu dile getirir. Zeus, düzenlediği bir toplantıya tanrıçalardan Eris'i davet etmez. Bunun üzerine Eris, toplantıya altın bir elma göndererek, bunun "en güzel tanrıçaya" verilmesini ister. Athena, Hera ve Afrodit altın elmanın kime verilmesi gerektiği konusunda anlaşmazlığa düşünce Zeus, tanrıçaları Paris'e gönderir ve en güzel tanrıçayı Paris'in seçmesini ister. Paris altın elmayı Afrodit'e verir. Karşılığında Afrodit, "tüm kadınların en güzeli" olan Helen'i, Paris'e aşık eder. Paris, Sparta'yı ziyaretinde Helen'e aşık olur ve iki aşık birlikte Truva'ya dönerler. Kendilerine hakaret edildiğine inanan Yunanlılar, Menelaus ve kardeşi Miken Kralı Agamemnon önderliğinde Aka ordusunu toplar ve Truva'ya bir sefer düzenler. Helen'in iade edilmesi ve kendilerine tazminat ödenmesi tekliflerine olumlu yanıt vermeyen Truvalılar ile uzun ve zorlu bir savaşa girerler. Truva, deniz baskınlarından korunacak kadar içeride olmasına karşın Helespontos (Çanakkale) ile Karadeniz’i bağlayan ticaret yoluna hakim olacak kadar denize yakın bulunuyordu. Her yıkılışında yeniden yapılmış bu önemli ticaret şehrinde dokuz tabaka meydana çıkarıldı. Bunlardan M.Ö 15-12. yüzyıla ait olan 6. tabaka, Homeros’un anlattığı Truva'dır. Homeros’un Truva Savaşı'nda bahsettiği kentin Yunanlılar tarafından tahrip ediliş tarihi olarak ilk çağda MÖ 1184 yılı kabul edilir.TRUVA YAYINLARI
1 Temmuz 2004 tarihinde Sami ÇELİK tarafından kurulmuştur. Yayıncılık sektörüne kısa süre içerisinde farkındalık getirmeyi başaran Truva Yayınları, "Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir" sloganı ile farklı kategorilerdeki kitaplarıyla okuyuculara “Kitap” kavramını daha estetik hale getirmeyi hedeflemiştir. Kitapseverlerin dünyasında renkli kapılar açmalarına yönelik Yeni Kitap Projeleri ile her daim kendisini yenileyen bir yayınevi hâline gelen Truva Yayınları profesyonel yayın kadrosu ile 7/24 mesai mefhumu gözetmeksizin yalnızca “Kitapseverler” için çalışmaktadır. Kamuoyunda çok etkin yeni kitaplarıyla ses getiren Truva Yayınları, her geçen zaman dilimi içerisinde de yazar kadrosunu daha fazla genişletme çabası içerisinde yayıncılık sektörünün lokomotiflerinin başında gelmektedir. Truva Yayınları’nın kendi bünyesindeki firmaları şu şekildedir: Emre Yayınları, Aslı Yayınları, Klas Yayınları, Haber Politik11 Kasım 2012 Pazar
My-So ayak ısıtıcısı
MY-SO AYAK ISITICISI İLE BU KIŞ SICAK GEÇECEK!
Soğuk kış günlerinde hepimizin en fazla şikayet ettiği durumlardan biri de ayaklarımızı bir türlü ısıtamamamızdır.Evinizde, işyerinizde, ofisinizde ayaklarınızın ve bacaklarınızın ısıtılmasında son derece etkili bir çözüm sunan My-So ayak ısıtıcısı ile kış soğuklarını rahat ve sıcak geçireceksiniz.
Karın ve kasık ağrılarına karşı olumlu etkileri olan MySo ayak ısıtıcısının ayrıca romatizmaya ve kadınlardaki adet ağrılarına karşı da olumlu etki ettiği kullanıcıların yorumlarından anlaşılmaktadır.
AYAKLARINIZI SICAK TUTUN, HASTALIKLARDAN KORUNUN!
Ayak ısıtıcıları ayaklarınızı sıcak tutarak sizi bir çok hastalıkdan korumuş olur. Bunu yaparken de çok az enrji tüketir. Az enerji ile çok verim alabileceğiniz bu ürünler ayrılmaz bir parçanız olacaktır kış aylarında. Ayak ısıtıcıların iyi geldiği hastalıklardan bazıları şunlardır:
Ayak ısıtıcı maksimum elli dereceye kadar ısıtabilir ve bu ayakların ısınması için yeterli bir ısıdır, bu ısı sizi rahatsız etmez. Size rahat bir ısınma sunan myso ayak ısıtıcısının hiç bir zararı yoktur.
Fişe takılı çalışır vaziyette bütün gün unutsanız bile hiçbir zararı olmaz. Günde sekiz saat çalışma ile ayda sadece üç tl yakan ayak ısıtıcılar üç yıl garantilidir.
- Mide ve bağırsak rahatsızlıkları
- Hazımsızlık ve karın ağrısı
- Böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları
- Kadın hastalıkları
- Eklem ve romatizma ağrıları
- Hemoroit
- Yüksek tansiyon ve baş ağrısı
MAKSİMUM SICAKLIK, MİNUMUM TÜKETİM
My-So ayak ısıtıcı günde 8 saat çalıştırma ile yaklaşık olarak 1 ayda sadece 3 TL. elektrik tüketmektedir.
My-So Ayak Isıtıcı ayağınızı çok hızlı biçimde ısıtabilmek için ilk çalıştırıldığında 20 dakika boyunca maksimum güçte çalışmaktadır. MySo Ayak Isıtıcı ile elektrik bağlantısı olan her yerde sağlıklı bir şekilde ısınabilirsiniz.
Üstelik ayda sadece 3TL'lik elektrik harcayarak!
Kollu battaniye
Kış geceleri artık daha eğlenceli!
Soğuktan korunmak için sıklıkla tercih ettiğimiz sıradan battaniyeler, her ne kadar bizi yeteri kadar ısıtıyor olsa da yanlışlıkla bile üzerimizden düştüğünde soğuğa maruz bırakarak bizi mutsuz etmektedir. Söz gelimi sıradan bir battaniyeye sarılmış haldeyken televizyonun kumandasına uzanmaya bile üşenir, soğuktan çekiniriz. Eğer sizler de bu durumdan memnun değilseniz, tam da sizin için üretilmiş olan kollu battaniye 'leri tercih edebilirsiniz. Giyilebilir kollu battaniye 'ler sayesinde soğuktan hiç korkmadan istediğiniz işi yapmaya devam edebilir, sürekli sıcak kalabilirsiniz. Cazip fiyatı ve iki farklı renk seçeneğinin yanı sıra kapıda ödeme hizmeti sayesinde güvenli bir şekilde kollu battaniyelerden sipariş vermek istiyorsanız, http://www.kollubattaniye-tr.com/ adresini ziyaret etmeniz yeterli olacaktır.BASTIYALI 25. YILINI KUTLADI
Side Resort Hotel, Astral Seyahat Acentası, BST Events, TatilZemini ve Otel Kupon markalarını bünyesinde barındıran Bastıyalı Turizm İşletmeleri 25. yaşını kutladı.
Bastıyalı Turizm’de 5., 10., 15. ve 20. yılını doldurmuş olan çalışanlara plaket verilen gecede komedyen Sefa Doğanay da sahne aldı.
Gecenin açılış konuşmasını yapan Astral Seyahat Genel Müdürü Gülşah Bastıyalı, şirketin kuruluşunun 26. yılında, geride kalan 25 yılı kutlamak ve "mükemmelin izinde hep birlikte" yürüyor olmanın mutluluğunu paylaşmak için bir arada olduklarını söyledi.
Bastıyalı Turizm İşletmeleri bünyesinde 5, 10 ve 15 yıldan fazla çalışmış olanlar plaketlerini aldıktan sonra 20 yıl ve üzeri çalışmış olanlara plaketini vermek üzere sahneye gelen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bastıyalı da kısa bir konuşma yaptı.
Eski vaizlerden olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasında rahmetli babası Mustafa Bastıyalı’yı yadeden duayen turizmci, konuklarla 44 yılı geride bıraktığı meslek hayatının başlarında, Rodos’ta yaşadığı yıllarda iş yoğunluğundan ötürü 2 gün evine gidemediğini ve babası ile tesadüfen karşılaşmalarında aralarında geçen diyalogu paylaştı.
Babasının “aferin oğlum, çalıştığın ele, öğrendiğin kendine” sözünün kendisine rehber olduğunu belirten Bastıyalı, bu düsturla çalışarak 44 yılda bugünlere geldiğini söyledi. İşverenlerin genellikle çalışanları alet gibi kullandıklarını, onların başarıları ile övünürken, yıprandıkça gözden çıkardıklarını vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı, Bastıyalı olarak kendilerinin bunu yapmadıklarını dile getirdi.
“Biz bunu yapmıyoruz. Öncelikle çalışanlarımızı yıpratmıyoruz, yıpranmalarına müsaade etmiyoruz. Onlara iyi bakıyoruz ve uzun seneler birlikte çalışıyoruz. ‘Alet çalışır el övünür’ derler; sizlerle övünüyorum” diyerek konuşmasını sonlandıran Bastıyalı, şirkette 20 yıl ve daha uzun süredir çalışan altı Bastıyalı ferdine plaketlerini takdim etti.
Ödül töreninin ardından, Yıldız Tilbe’den Bülent Ersoy’a, Nihat Doğan’dan Fatih Terim’e birçok tanınmış ismin taklidini yapan Sefa Doğanay sahneye geldi. “25 seneyi geride bıraktınız. Bu kadar emek, bu kadar güven, bu kadar saygı boşuna değil” diyerek programına başlayan Doğanay, Bastıyalı Turizm’e gelecekte de başarılar diledi.
10 Kasım 2012 Cumartesi
Hürrem Hamam Otu
HÜRREM HAMAM OTU
Kadınların en büyük problemi hatta çözüme kavuşturmak için denen onca yöntem ve zaman harcanan konular listesinin en baş kahramanı İSTENMEYEN TÜYLER…
Şüphesiz ki, tüylerden kurtulmanın birçok yolu ve yöntemi var. Peki, EN İDEALİ hangisi?
Hürrem hamam otu yağı sizi altı seansda tüylerinizden tamamen kurtarır, ilk kullanımın ardından tüyleri yarı yarıya döker, daha sonraki aylarda ise tüyleri tamamen yok eder. Düşünebiliyor musunuz, sadece 6 seans tüylerinizden kurtulmaya yetiyor!
Hamam Otu bugüne kadar alışagelmiş yöntemlerin dışında doğadaki saf haliyle tüy dökücü özelliğe sahip bir bitkidir. Osmanlı döneminden bugüne özellikle de Tunus, Fas ve Cezayir’de ki kadınlar tarafından tüy dökücü olarak kullanılmaktadır.
HÜRREM HAMAM OTU YAĞI, BAY VE BAYANLARIN KULLANIMINA UYGUN OLARAK ÜRETİLDİ!
HÜRREM HAMAM OTUNUN ÖZELLİKLERİ
- Tüyleri kökten yok eder.
- Tüylerin kalınlaşmasına ve tekrar çıkmasına engel olur.
- Özellikle tüy köklerinde oldukça etkili bir formüldür.
- Vücuttaki kılları kırarak değil kökünden alır.
- Uzun süren bir rahatlık sağlar.
- Cildi tahriş etmediği gibi içeriğinde doğal özler sayesinde cildi besler ve korur.
- Alerji riski yoktur.
HAMAM OTU KULLANIM UYARILARI VE YAN ETKİSİ
UYARILAR
Hürrem Hamam Otu Yağı'nı farklı bölgelerde güvenle ve talimatlara uyarak kullanmanız tavsiye edilir. Özellikle koltukaltı, bacak, bikini bölgesi ve genital bölgede kullanıma uygundur. Kullanmadan önce cildinizin küçük bir bölgesinde test edin.
YAN ETKİSİ
Doğal formüle sahip olduğundan, belirtilen bir yan etkisi yoktur. Hamilelerin kullanmadan önce uzmana başvurmalarında fayda vardır.
Hürrem Hamam Otu Yağı’nın tüy dökücü özelliği ile istenmeyen tüylerinize veda etme
9 Kasım 2012 Cuma
Göbek yağından meme
Mardin Devlet Hastanesinde görevli Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Barış Yiğit, Mardinde ilk kez yaptıkları başarılı bir operasyonla, meme kanseri nedeniyle bir göğsünü kaybeden Y.D.ye, kendi karın yağlarından yeni göğüs yaptı. Op.Dr. Yiğit, kadınlarda görülen en sık kanser türü olduğunu ve her 9 kadından birinin iyi ya da kötü huylu meme kitlesi sebebiyle ameliyat olmak durumunda kaldığını söyledi. Meme kanseri tanısı ile travma yaşayan kadın hastaların, tedavi sürecinde göğüslerinin alınması ile birlikte ikinci bir travma ile karşılaştıklarını belirten Op. Dr. Yiğit, bu nedenle hastalarda bu kez psikolojik rahatsızlıkların başgösterdiğini anlattı. Memenin alınması gereken durumlarda kadınların kendilerini eksik veya çirkin hissettiğini dile getiren Op. Dr. Yiğit, şöyle dedi:
“İlk defa Mardinde bu uygulamayı gerçekleştirdik. Uygulanan yöntemle hastanın karın alt bölgesinde bulunan deri altındaki fazla yağ ve kas dokusu, micro cerrahi operasyonuyla meme bölgesine yerleştiriliyor. Bu hastamıza hastanın kendi dokusunu kullanarak yani flep cerrahisi ile meme oluşturduk. Bunun için karın bölgesinden doku transferi yaptık.”
RADYO TERAPİ ALAN HASTALARA UYGULANABİLİYOR
Kanser tedavisinin önemli bölümünü tamamlayan kadınların gerekli tetkik ve incelemeler ardından uygulama için hastaneye geldiğini dile getiren Dr. Yiğit, operasyon gerçekleştirilecek kadınlar için aranan tek şartın hastanın radyo terapisini almış olması ve kronik bir rahatsızlığının bulunmaması olduğunu kaydetti. Bu yöntemi duyarak bilgi almak isteyen bir hastalara ayrıntılı bilgi verdiklerini belirten Dr. Yiğit, şöyle devam etti:
“Yöntemin Mardinde de yapılabildiğini anlattıktan sonra hastamıza önce psikolojik destek sağladık. Hastamıza yaklaşık 5 saat süren bir cerrahi operasyon ile meme yerleştirdik. Uygulama sonrası hastamız 4 gün boyunca gözetim altında kaldı. Bu uygulama kanser tedavisine herhangi bir etkisi olmadığı gibi hastanın yeni göğsüne kavuşmasının verdiği psikolojik moralle de tedaviye yardımcı oluyor. Uzuv eksikliğini hisseden kadınlar, depresif olarak sıkıntı çekiyor. Göğsünü kaybeden sağlıklı kadınlar, meme rekonstrüksiyonu yöntemiyle yeni göğüs yaptırabilirler.”
Hasta Y.D. ise, İstanbul ve Ankarada 6 yıldan bu yana meme kanseri tedavisi gördüğünü, kanser nedeniyle sağ memesini kaybettiğini belirterek, “Yapılan meme ile çok şükür artık dışarıya çıkabiliyorum. Vücudum eski haline geldi. Mardin Devlet Hastanesindeki tedavim süresince de doktorlar bana moral verdi. Aldığım ilaçlar sayesinde çok kısa sürede iyileştim. Bugün kontrole geldim. Beni adeta yeniden dünyaya getiren doktorum Barış bey ve ekibine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Barış Yiğit, Mardinde daha önce de cilt kanserinden dolayı bir çok kez ameliyat geçiren ve burnu alınan bir hastaya alnındaki doku ve kaburgasından aldığı kıkırdak ile yeni burun yapmıştı.
6 Kasım 2012 Salı
Tecavüzcüyü asmalı mı hadım mı etmeli?
Hep tartışılagelmiş bir konudur tecavüz ve tecavüzcüye verilecek ceza. Her nedense tecavüzün cinsi maddi değerler olduğunda herkes aynı oran ve şiddette tepki gösterirken söz konusu cinsel tecavüz olduğunda işin içerisine farklı bakış açıları ve yorumlar girmekte…
Maddi tecavüze uğrayan kimse hiçbir şekilde suçlamayla karşılaşmazken cinsel tecavüze uğrayan kişinin, tecavüzcüden önce yargılandığı görülür. Öncelikle mağdurun teşvik edici, kışkırtıcı bir eylemi, bilinçli bilinçsiz bir cürmü var mıdır tartışmaları tüm çevre tarafından konuşulmaya, irdelenmeye; mağdur sorgulanmaya başlanır. Sözgelimi; mağdur, tecavüzcüye ümit vermiş midir yahut tecavüze uğrayanın yaşam biçimi nasıldır veya giyimi tecavüze kapı aralayacak şekilde midir gibi…
Eğer hasbel kader, bu azmettirici ve teşvik edici unsurlardan herhangi birine rastlanacak olursa, tecavüzcüye değil de mağdura yönelik eleştiri okları yağmaya başlar. İnsanda, toplumumuzda tecavüzcü bilinçaltı ve isteği olduğu vehmine dahi kaptıracak şiddet ve yoğunluktaki bu reaksiyonlar, çoğu kez haddi aşarak farklı boyutlara taşınır.
Bununla yetinilmediği için değerlendirme içerisine kişinin ailesi, çevresi de dahil edilir; toplum, defaatle aileyi suçlar, ebeveynliğinin misyonunu yerine getirmemekle yaftalar. Hatta bazen, hızlarını alamayıp tecavüzü bir sebep-sonuç ilişkisi bağlamında değerlendirmeye kalkanlara bile rastlanır. Koca koca insanlar gazetelerde, televizyonlarda bilgiç tavırlar, üstün ve benim aileme bir şey olmazcı bakışlar eşliğinde kritikler yapar da dururlar. Mağdurun ailesi, savunma yapmak zorunda bırakılarak acı ve sıkıntısını bile yaşayamaz hale getirildiği gibi çocuklarına ve kendilerine yöneltilen eleştirileri de cevaplayamaz. Hiç mümkün müdür ailenin tüm bu saldırılara karşı koyması, çokbilmişlerin envai suçlamalarını ustalıkla savuşturması…
Nihayet çok sonra, mağdurun yargılanması bitince sıra tecavüzcüye gelir ve birileri bu kez bunu ona iten sebepler üzerinde fikir yormaya, psiko-analizler yapmaya başlar. Tecavüzcünün haleti ruhiyyesi, sosyal tabakasının onu zorladığı kötülükler, psikolojisinin hangi şart ve ahvalde bozulup onu buna zorlamış olabileceği hatta belki de akli melekeleri, muhakemesi yerinde olmadığı için bu cürmü işlediği gibi yığınla teori, savunma, analiz, kritik, bilimsel veri havada uçuşur. Birkaç duyarlı insan dışında sanki herkes, tecavüzcüyü aklama ve onu anlama uğraşısı içerisine girmişler intibaını vermekten kurtulamaz. Ancak bu da bittikten sonra, artık tecavüzcüye verilecek cezanın ne olabileceği konusu gündeme gelebilir.
Cezanın süresi ve şiddeti yine mağdurun hal, davranış ve yaşam biçimine göre şekillenen bir formatta tartışılır. Tecavüz olayındaki ilginç bir hususa da tecavüze eşlik eden ölüm durumunda yaşanır. Toplum, böylesi vakalarda daha sert tepki göstermesine rağmen mağdur ve aile faktörünü incelemekten de geri kalmaz. Bulunacak en küçük detay yine gündeme taşınırken bu kez, tecavüzcüye ceza, diye bağıranların sayısında ciddi bir artış olduğu görülür.
Verilecek ceza konusunda farklı seslendirmeler dikkat çekerken asalım veya hadım edelim şeklindeki iki radikal talebin piyasada yüksek oranda dolaştığına tanıklık edilir. Bu öneriler uygulanması zor, ütopik rüyalar olarak telakki edilse de sonuç ve etkileri açısından dikkate almaya değer iki başlık olarak görülmelidir. Her ne kadar bunlar ilk başta ürpertici ve aşırı istekler gibi gelse de tecavüz ve tecavüz sonucu gerçekleştirilen cinayetler için kesin çözüm olacak kadar caydırıcı olabilirler. Hafifletici unsurlar göz önüne alınarak verilen ceza bazen toplumsal kanaat açısından tatmin edici ve yeterli görülse de, mağdur ve ailesi için her zaman hakkaniyetten ve caydırıcı nitelikten uzak olarak algılanmaya mahkum olacaktır. Bilmem sizler ne dersiniz; bunları asmalı mı, hadım mı etmeli?
5 Kasım 2012 Pazartesi
Mikrotron Ses Yükseltici
MIKROTRON, YENİ NESİL SES YÜKSELTİCİ KULAKLIK
<img src="http://www.mikrotron-tr.com/v2images/mikrotronik_orta_01.jpg" />
Şarj edilebilir Mikrotron pil değiştirme endişesi taşımadan sesi 30 kat daha yükseltmeye yarayan ses yükselticidir. Hızlı şarj ile donatılmış olan Mikrotron şarj edilebilir pili sayesinde 8-10 saate varan devamlı kullanıma olanak sağlar.
Mikrotron piyasadaki en güçlü ses yükselticidir! Ama Mikrotron sadece iyi duyamayanlar için değil. Aynı zamanda daha iyi duymak isteyenlere de uygun, kulaklarınızın dürbünü diyebiliriz. Fısıltıları ve uzaktaki konuşmaları rahatlıkla dinleyin, hem de kimse sizin duyabileceğini tahmin edemezken!
Mikrotron görünmez, kimse onu taktığınızı fark etmez. Diğer çok büyük ve rahatsız edici ürünler gibi değildir. Mikrotron’u sosyal ortamlarda utanmadan kullanabilirsiniz.
MIKROTRON SES YÜKSELTİCİNİN FARKI NEDİR?
Mikrotron şarj edilebilir, yani pil kullanmanıza gerek yok. Gün boyunca takın ve gece şarj edin. USB şarjı, isterseniz prizden isterseniz bilgisayarınızdan şarj edebilme olanağı sunar. Pil satın almayı ya da onları değiştirmek için karmaşık yöntemlerle uğraşmanıza gerek yok.
"Mikrotron" atmosferdeki ses dalgalarını yakalar ve arttırarak sıradan bir kulağa olağanüstü bir kulağa çevirir. Tek yapmanız gereken kulağınızın arkasına takmanız ve açmanız, hepsi bu kadar.
Fısıltıları bile net bir şekilde duyabilirsiniz! Acil durumlardan haberdar olabilirsiniz. İnsanları rahatsız etmeyi bırakın. Mikrotron ile güçlü ve sağlıklı bir kulağa sahip olmanın tadını çıkarın.
Bisküvi kutularında türk yapımı silahlar
Yemen Haber Ajansı SABA’nın ortaya attığı iddiaya göre, Aden körfezindeki Aden serbest ticaret bölgesinde gümrük memurları, Türkiye’den gelen bir ticari geminin indirdiği konteynerde, Türk yapımı silahlar ele geçirdi.
AFP, silahların dün Yemenli güvenlik yetkililerince bulunduğu haberinin, Yemen Savunma Bakanlığı’nın “26sep.net” isimli internet sitesinden bir raporla duyurulduğunu yazdı.
Güvenlik kaynaklarının verdiği bilgilere dayandırılan raporda, silahların, Türkiye’den gelen bir konteyner içindeki bisküvi kutularında bulunduğu belirtildi.
Bakanlık, kargoyu gönderenin ve alıcının kimliği hakkında bilgi vermezken, Yemen’deki “güvenliği ve istikrarı bozmak amacıyla” yollanan silahların ele geçirilmesiyle ilgili olarak bir soruşturmanın başlatıldığını açıkladı.
Arap Yarımadası’nın yoksullukla mücadele eden ülkesi Yemen’de silahlanma uzun zamandır devam ediyor. Ülkedeki El Kaide saldırıları, 2011′de Ali Abdullah Salih yönetimine karşı başlatılan halk isyanından bu yana, artarak devam ediyor.
Piaff Networking
- Piaff serbest girişimcisi olarak,
- İşinizin nasıl gelişeceğini siz kontrol edersiniz
- İşinizi istediğiniz zaman, istediğiniz yerden yapabilirsiniz
- Kendi işinizin patronu olursunuz
- Esneklik - ya ek bir gelir veya tam zamanlı bir iş sahibi olursunuz
- Üstün kalite ürünler önerirsiniz
- % 100 tatmin garantisi sağlarsınız
- Düşük maliyetle düşük başlangıç riski alırsınız
- Stok tutma mecburiyetiniz yoktur
- Büro ihtiyacınız yoktur, dilerseniz evden çalışabilirsiniz
- Ürünlerimize hayatınız boyunca piyasa fiyatının çok altında sahip olabilirsiniz
- İşiniz sayesinde yeni arkadaşlar edinir ve sosyal bir çevreye sahip olursunuz
- Çalışanlarına, serbest girişimcilerine ve müşterilerine saygılı davranmak, onların fikirlerini önemsemek
- Serbest Girişimcileri ile güven ve karşılıklı kazan-kazan prensibine dayanan bir ilişki kurmak
- Müşterilerine üstün nitelikli, güvenli ürünler sağlamak
- Eğitim, tecrübe, yaş, cinsiyet vb ayrımlar gözetmeksizin herkesin eşit desteklenmesini sağlamak
- İyi düzenlenmiş iş planları ile serbest girişimcileri devamlı desteklemek
- Herkese eşit şartlar altında esnek modelde gelir elde etme fırsatı sunmak
- Serbest girişimcileri, çalışanları ve müşteri ile birlikte büyüme felsefesi
2 Kasım 2012 Cuma
Paloma Renaissance Antalya Beach Resort’da tatil bitmedi.
Paloma Renaissance Antalya Beach Resort’da tatil bitmedi.
Yaz bitmedi dercesine inat bu fiyatlara bakıldığında insanın tatile devam diyesi geliyor. Türkiye’nin binlerce otelinde P indirimli fiyatlarla tatil fırsatları sunan sites Otel Kupon Paloma Renaissance Antalya Beach Resort erken rezervasyonla 2 kişi 4 gün herşey dahil 399 TL’den başlayan fiyatlarla tatile devam kampanyası yapıyor. 5 yıldızlı bir otel olan Paloma Renaissance Antalya Beach Resort konumu, etkileyici doğası, spa alanları ve konforu ile adeta tatile davet çıkartıyor. Kemer, Beldibi oteller bölgesinin en iyi otellerinden biri olan Paloma Renaissance Antalya Beach Resort’da bulunan 7 restoranda, organik şarapların ve bölgeden ürünlerle hazırlanmış çeşitli yemeklerin tadını çıkarabilir, panoramik manzaralı terasta açık havada yemek keyfi yapabilirsiniz. Ayrıca Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & Spa'da 24 saat açık bir bar, bir İrlanda Pub'ı ve bir disko var. Otel Kupon yaptığı güzel indirimler ve otel fırsatları ile bize tatili sevdirecek gibi gözküyor.Maksimum konfor içinde zevkle döşenmiş odaları ve sunduğu imkanlar ile Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & Spa eşsiz bir tatil deneyimi yaşatmak için sizleri beklemektedir ! 5 yıldızlı Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA oteli güzel kokulu çam ormanları, etkileyici bir bitki örtüsüyle, turkuaz ve serinletici denizi ve dramatik dağ manzarasının tam ortasında yer almaktadır. Otel Özellikleri Akdeniz kıyısında sakin ve huzurlu ormanlık bir alanda yer alan bu 5 yıldızlı tesis, Beldibi'nde özel bir kumsal plaja sahiptir. Otelde, parafin uygulamaları ve terapi banyoları sunan lüks bir spa mevcuttur. Otelde bulunan 7 restoranda, organik şarapların ve bölgeden ürünlerle hazırlanmış çeşitli yemeklerin tadını çıkarabilir, panoramik manzaralı terasta açık havada yemek keyfi yapabilirsiniz. Renaissance Antalya Beach Resort & Spa'da 24 saat açık bir bar, bir İrlanda Pub'ı ve bir disko vardır. Açık yüzme havuzunun etrafındaki güneşlenme terasında konforlu şezlonglar yer almaktadır. Ayrıca daha serin aylarda yararlanabileceğiniz kapalı bir havuz mevcuttur. Tesiste, çocuklar için de su kaydırağına sahip bir havuz bulunmaktadır. Harmonia Spa'da profesyonel masajlar ve güzellik uygulamaları mevcuttur. Spor salonunda egzersiz yapabilir ya da aydınlatmalı tenis kortunda tenis oynayabilirsiniz. Ayrıca bilardo ve dart oynayabileceğiniz bir oyun salonu bulunmaktadır. Oda Özellikleri Paloma Renaissance Resort & Spa'da odalar, sunulan her imkan ve her hizmetteki yüksek kalite standartları ile misafirlerin sofistike beklentilerini karşılıyor. Renaissance Antalya Beach Resort & Spa’nın toplam 347 odası mevcuttur. Güzel bir şekilde dizayn edilmiş 188 deluxe odası, 56 suiti, 95 bahçe odası ve 8 Executive odası ile maksimum konfor sunulmuş ve misafir memnuniyeti düşünülmüştür. Balkonlar deniz, dağ veya bahçe tarafıdır. Direkt aramalı telefon, uzaktan kumandalı renkli televizyon, enternasyonal uydu televizyon programları, odada emanet kasası, saç kurutma makinası, televizyonda müzik kanalı ve radyo, mini-bar, anabina odalarda kablolu internet bağlantısı, lobby de wireless bağlantısı bulunmaktadır. Konum Bilgisi Paloma Renaissance Resort & Spa Kemer'de bulunmaktadır. Kemer' e 18 km, Antalya Havalimanı'na 40 km ve Antalya' ya 29 km uzaklıkta bulunmaktadır. Otel, deniz kenarında bulunmaktadır. * Kampanyanın geçerlilik süresinin başlangıcından itibaren işletmeye gittiğinizde, e-posta yoluyla size gönderilmiş olan otel giriş belgenizi resepsiyonda bulunan ilgili kişiye bildirmeniz yeterli olacaktır. http://www.haberpare.com/paloma-renaissance-antalya-beach-resortda-tatil-bitmedi/
Ozoderm saç bakım seti, Uzmanların tavsiyesi haline geldi
Ozoderm Gold saç bakım şampuanı saçı temizlemek için kullanılmaktadır ve ılık su ile ıslatılmış saça sürülmektedir ve birkaç dakika hafif masaj yapıldıktan sonra durulanmaktadır. Ozoderm saç besleyici maske kepeklenmelere karşı kullanılmaktadır. Temiz saça uygulanmakta ve 25 dakika bekletildikten sonra durulanmaktadır. Saç beyazlık giderici losyon ise beyaz saç olan bölgelere sürülerek uygulanmaktadır. Orijinal ozoderm gold saç bakım setinin yan etkisi bulunmamaktadır.
"Ozoderm saç bakım" ürünlerinin yan etkisi olmadığı uzman görüşler tarafından ifade edilmektedir. Kullanma talimatına göre uygulandığı takdirde iyi sonuçlar vermektedir. Sağlıklı saçlar ozoderm gold saç bakım seti siparişleri www.ozoderm-sacbakim.com web sitesinden ve 0212 270 88 44 numaralı sipariş ve destek hattından verilmektedir. Kredi kartı ve nakit olarak ödeme yapılmaktadır. Kapıda ödeme kolaylığı sunulmakta ve Türkiye'nin her yerinden sipariş edilebilmektedir ve sipariş verildiği gün ozoderm saç bakım seti kargoya verilmektedir.
1 Kasım 2012 Perşembe
Dünya'nın en pahalı bitkisinin hasat zamanı geldi.
Ağustos ayının ikinci yarısında dikimi yapılan safran, 39 dekar alanda 38 çiftçi tarafından üretiliyor.
Ekim-kasım ayları arasında mor renkli ve hoş kokulu çiçekleri açan 15-30 santimetre uzunluğundaki safran bitkisini sabah saatlerinde toplayan üreticiler, 80 bin çiçekten sadece yarım kilo elde ediyor ve kilosunu 10 ile 20 bin lira arasında satıyor.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Çetin Ayvalık, bitkinin bakımının çok zor olduğunu kaydetti. Safranın özel eğitimler sonunda üretilebildiğini vurgulayan Ayvalık, bu nedenle çiftçilere destek verdiklerini söyledi.
Üretimi artırmak için her yıl proje ürettiklerini anlatan Ayvalık, şöyle konuştu:
“Safran çok uğraş isteyen ve titizlikle yetiştirilmesi gereken bir bitki. Ağustos ayının ikinci yarısında bitkinin soğanını toprakla buluşturuyoruz. Ekim-kasım ayları arasında topluyoruz. Bu bitki baharat bitkisidir. 12 köyümüzde 38 çiftçi tarafından üretiliyor. Bu çiftçiler eğitimlidir. Kalitesinden ödün vermemek ve taklitlerinden sakınmak için (Safranbolu Safranı) olarak coğrafi işaretimizi aldığımız bitkinin pazar sıkıntısı yok. Küçük paketler halinde pazarlıyoruz.”
Ayvalık, 3 Kasım’da Safran Hasat Şenliği düzenleyeceklerini kaydetti.
Çiftçi Recep Kartal ise 8 yıldır safran yetiştirdiğini ve çok zahmetli olduğunu ifade ederek, Üretimi çok zor ve riskli. Pazar sıkıntımız yok. Ülkemizin her yerinden safran almaya geliyor. Hatta dünyanın çeşitli yerlerinden bizim safranımızı almaya geliyorlar. En son Cezayir ve İtalya’dan gelip aldılar ifadesini kullandı.
http://www.habersunum.com/dunyanin-en-pahali-bitkisi-icin-hasat-zamani/
Okullarda Ahlak Polisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)